Ahtapotun yumurtası, her biri bir kapsülle muhafaza edilen her biri bir zeytin büyüklüğünde olan yumurtalardır. Yumurtalar salkım şeklinde bir küme meydana getirir. Her bir kapsülün bir ucu taşa veya başka bir zemine bağlanır. Yumurtalar yarı saydamdır ve bakıldığında yavrular görülebilir. Anne ahtapot yaklaşık olarak 20.000-100.000 yumurta yapar. Döllenmeden birkaç ay sonra erkek ahtapot ölür. Dişi ahtapotlar yumurtlama evresinden sonra yumurtaların üzerine kuluçkaya yatar. Açlıktan ölme pahasına yumurtalarını terk etmeden kuluçka dönemini tamamlar. Hatta zorda kaldığında bacaklarından birkaçını bile yiyebilir. Deniz suyunun soğuk olması nedeniyle ahtapotun metabolizması yavaşlar ve enerji ihtiyacını azaltarak, ahtapotun hayatta kalmasına olanak sağlar. Yumurtadan doğrudan yetişkin ahtapotlara benzer yavrular çıkar. Bu yavrular sinir sisteminin kontrolüyle kasılarak veya gevşeyerek seri bir şekilde renklerini değiştirir ve bulundukları ortama adapte olurlar.

Erkek ahtapot 'hektokotil' olarak adlandırılan ve cinsel organ görevi gören bir kolunu dişinin kafasında bulunan boşluğuna sokarak spermlerini buraya boşaltır. Çiftleşme sonrası genellikle dişi, erkek ahtapotu yer. Spermler, dişinin içinde yumurtaları döllemeden birkaç hafta boyunca muhafaza edilebilir. Dişi uygun şartlar olduğunu düşündüğünde ise yumurtalıklarında döller ve ahtapot yumurtası oluşur.

Ahtapot yumurtası su yüzeyinden 1400 metre altında bir kayaya yapışmış vaziyette uzun süre canlı kalabilir. Anne ahtapot 53 ay boyunca yani yaklaşık 4.5 yıl boyunca kuluçka dönemini geçirir. Yavruların gerek duyduğu oksijeni, suyu hareket ettirerek elde etmeye çalışır. 4,5 yıl çok uzun bir süredir ve bu süre zarfında anne ahtapot avlanmaz ve kilo kaybeder. Bu nedenle de 53 ay sonunda ölür. Anne ahtapotun son dönemi üremedir.

Anne ahtapot bir kerede 20.000-100.000 yumurta yumurtlayabilir. Ancak bu yumurtalardan yalnızca 150-200 tanesi kuluçka dönemini tamamlayabilir ve sağlıklı birer yavru olmayı başarabilir.