{ "title": "Ahtapot", "image": "https://www.ahtapot.gen.tr/images/Ahtapot-56.jpg", "date": "21.01.2024 02:42:22", "author": "Esma KOÇ", "article": [ { "article": "Ahtapot, (Octopus) ahpapotgiller (Octopodidae) familyasındandır. Bu canlılar kafadan bacaklı grubundan olup vücutlarında dokunaçları bulunan yumuşakçalardandır. Denizlerde yaşayan bu canlının 50'ye yakın çeşidi bulunur. Ayrıca bütün denizlerde yaşayabilirler.

Ahtapot özellikleri nelerdir?

Denizlerde bulunan en esnek canlılardan biridir. Esneklikleri o kadar iyidir ki 2-2,5 cm ebatında delikten bile geçebilirler. Vücut uzunlukları 2-3 santimetre de olurken bazı cinsleri 10 metre olabilmektedir. Komplex bir beyin yapısına sahip olan tek canlıdır. Gelişmiş gözleri bulunmaktadır. Ayrıca gelişmiş bir beyinleri vardır. Üst deri iç organlarını korumaktadır. Ahtapotlarda iki böbrek, karaciğer, iki solungaç, gonadlar ve kalp bu kısımda yer almaktadır. Kalpleri 3 kısımdan oluşur. Özellikle en önemli olan savunma mekanizması diye adlandırılan mürekkep kesesi bu kısımda yer alır. Yuvarlak ve kısa yapıda vücutları vardır. Ahtapotların gövdelerinde iskelet ve kılçık olmadığı için ufak ebatlara gelerek büzülebilirler. Baş kısmından yan taraflara doğru sekiz adet kolları bulunur. Kolların uzunlukları aynıdır ve kolların çıkış bölümünde kısa bir zar ile bağlıdırlar. Uzunlukların %70-75'ini kollar oluşturmaktadır. Kollarının alt bölümlerinde sırayla dizili olarak vantuz isminde yuvarlak kısımlar vardır. Bu yuvarlaklar ahtapotun yapışmasına yaramaktadır. Birçok ahtapotta ventalinde vantuzlar çift sıralıdır. Eledone cinsi olan ahtapotların kollarında tek sıra vantuz vardır. Ahtapotun ventral kolları lateral kollara oranla daha kısadır. Sinir yapılarının birçoğu kollarındadır. Bu sebepten dolayı şekilleri algılayamazlar. Kesinlikle tam bir şekil bilmemektedirler. Ancak tatlarını iyi bilirler ve dokunma duyuları oldukça hassastır. Erkekler ve dişilerde kol uzunlukları değişmektedir. Dişilerde kollar kalın ve kısadır. Erkeklerde ise kollar uzun ve ince olur. Solunumu manto boşluklarında yer alan solungaçlar ile yapmaktadır. Yarıklarda ve kayalıkların arasında gizlenerek yaşarlar. Ilık suları tercih etseler de bütün denizde de görülebilmektedir. Ayrıca derinlikleri fazla olan yerleri tercih ederler.

Ahtapot hareket kabiliyeti ve avlanmaları

Ahtapot kayalıkların üzerinde kolları sayesinde sürtünmeleri ile hareket kabiliyeti sağlamaktadır. Ayrıca kafa yapısı huniye benzemektedir. Bu sayede kafasının alt tarafındaki düzenekten hızlı bir şekilde su çekip boşaltmaktadır. Boşaltmada püskürerek olmasından dolayı rahatlıkla hareket etmektedir. Bazen bu püskürtmeyi kendilerini tehlikede hissettiklerinde korunmak içinde kullanabilirler. Çoğunlukla bu püskürtmeden dolayı mürekkep balığı ile karıştırılmaktadır. Salgılamış oldukları mürekkebin suyu bulandırarak düşmanlarından hızlıca kaçabilirler. Ahtapotlar ürkek ve çekingen canlılardandır. Genellikle kayalıklarda saklanırlar. Yalnızca avlanması gerektiği zaman cesaretli olmaktadır. Avlanma esnasında kollarının yardımı ile avlarını kolayca vantuzlarına yapıştırıp kaçmalarına engel olurlar. Çeşitli canlıları içeren komplex beslenme düzenleri vardır. Ahtapotlar yengeç, istiridye, bivalvler, küçük balıklar, ıstakoz ve midye gibi canlıları yemeyi çok severler. Avlanma sırasında çevik bir şekilde avlarının üzerine atlarlar. Kabuklu canlılardan yakaladıkları zaman kabuklarını kırmak için kollarıyla baskı uygular. Bu sayede kabuğu kırdığı gibi çift yapılı olan çeneleri ve dişli dillerini kullanarak avını parçalar. Özellikle ahtapot av esnasında yengeç karapasları ve bivalv kabuklarının deliğini açar. Bu deliğe avının vücuduna paralsing venom (Avının hareketini kesen bir zehir çeşidi) enjekte eder. Bu şekilde saldırgan yengeçleri ve bivalvleri etkisiz hale getirerek yemektedir. Deniz canlılarıyla güreşebilirler. Kendi ortamlarında köpek balıklarına bile kafa tutabilirler.

Ahtapot ilginç özellikleri nelerdir?

Ortama göre renk değiştirebilirler. Genellikle bir tehlike yakınlaştığında bulundukları kayanın rengini alarak dikkat çekmezler. Bu nedenden dolayı deniz bukalemunları olarak da adlandırılırlar. Denizde parlak renkli ve ses çıkaran her şey çok dikkatlerini çekmektedir. Bu canlılara tersten bakıldığında kafalarının orta kısmında koyu renkli kesici ağızları görülür. Erkek ahtapotlar da bu kısımdaki kollarından biri mutasyona uğrayarak cinsel organa dönüşerek hektokotil adını almıştır.

Ahtapot üreme

Üremeleri eşeyli üreme şeklindedir. Erkek ahtapotlar olgunluğa 8-10 aylık iken erişir. Manto boyu 8-9 cm boyunda olur. Dişi ahtapotlar ise cinsi olarak olgunluğa 16-18 aylıkken ulaşır. Manto boyları ise 13-15 cm olur. Ahtapotların yaşam süreleri çoğunlukla yumurtalama ile son olur. Bu sebepten dolayı dişi ahtapotların olgunluğa erişme zamanlarını yaşam süreleri belirler. Manto boyu 13-14 cm olan dişi 18-24 ay civarında yaşam zamanına sahip olur. Erkek ahtapotlar da 3-4 yıl civarı gibi yaşam süreleri sürmektedir. Dişilerde ise 2-3 yıl olarak devam etmektedir. Çiftleşme sırasında erkek dişi ahtapota yaklaşır. Dişinin ağzının üzerine oturduğu esnada hektokotilize olarak kolunu dişinin manto boşluğundan içeri spermlerini salar. Çiftleşme birkaç saat devam edebilir. Birleşen çift bu olayı bir hafta boyunca defalarca tekrarlar. Değişik bireylerle de birleşme olabilir. Döllenme olmamış ise defalarca tekrarlanır. Döllenme olduğunda dişi ahtapotlar yumurtama için güvenli bir yer ararlar. Bunun nedeni yumurtalarının rahatsız olmayacağı bir yuvaya bırakılması gereklidir. Erkeğin bırakmış olduğu spremataforlar ovaryumda olur. Ayrıca boş olanlar dışarı atılmaktadır. Manto boyu 12-1 cm olan dişi 130000-250000 civarında bentik yumurta üretebilir. Bazen yumurta sayısı 400000'de olabilir. Döllenmiş olan yumurtalar ovaryum içerisinden salgılanan salgı ile dışarı atılır. Dişinin bulmuş olduğu yuvanın tavana yapıştırılır. Sonrasında yuvanın güvenliği için delik, çatlak ve yarıkları ufak taşlar ve kabuklar ile kapatılır. Yumurtaların çatlaması 25 derece ile 20-25 gün civarında olur. Eğer 13 derece ise 125 gün olmaktadır. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra dişi ahtapot ölür. Yumurtadan çıkan yavrular yuvayı terk ederler.

" } ] }